MÖ 9. yy’da Aşıklıhöyüğünde oval biçimli binalar, hayvancılığın besin kaynağı olarak kullanıldığı
ahırlar, tahıl ve baklagillerin hasat edildiği tarlalar, ölülerini cenin
şeklinde gömüldüğü mezarlar ile avcılık ve toplayıcılık temelli ilk insanların
yaşadığı bir ilimizdir.
Bu topraklarda karasal iklim görülür ama Türkiye’nin en büyük erkek nehrinin üzerinde, Türkiye’nin, şimdi 3. olsa da zamanında büyük zorluklarla inşa edilmiş ilk çok büyük Hidroelektrik barajı bu ilin topraklarındadır.
Sunay Akın'nın, ilimin ismini verdiği şiirinde dediği gibi, “Avcının kıstırdığı ceylan bir diğerine kaçıp kolayca kurtulsun diye omuz omuza vermiştir yurdumun dağları…”
Kayaçlarım o kadar serttir ki, yüz yıllardır içimden akıp Zap edilemeyen akarsuyum vadilerimin kayalarını genişletememiş bir düzlük yaratamamış topraklarımda,
Buzlar eriyince, Afrika’dan yola çıkanlar Avrupa yollarına düşenler daha Kalkolitik çağda boğazlara ulaşamadan nehirlerimin yarattığı verimli topraklarımı görünce konaklayıp kalmışlar.