b_İL_mece 77

Karadeniz dağlarının sonuyumdur ben, Akdeniz çamlarının da başı,
Dağlarımdan akan berrak suları biriktirir, susuz kalmış büyük bir şehre sular veririm,
Kafkaslar kendi vatanlarına benzettiklerinden dağlarımı, sularımı görünce bana aşık olmuşlar ve benimle yaşamaya karar vermişler,
Sahillerimde güzel evler vardır. Yazın da, kışın da ta çöllerden gelen misafirlerim eksik olmaz,

Topraklarım bebek beşiği gibi sallanırken 1. derece deprem kuşağında olduğumdan yaşamak “korkulacak” kadar tehlikelidir de, ama gene de kimse aldırmaz buna,
Yer sallandıkça alttan çıkan sıcak sularım ile antik çağdan beri var olan Pythia Thermai’in tesislerimde şifa dağıtırım yaşlısına/gencine/çocuğuna,
Doğal çevrem ve faunası tüm ülkede sevilir ve bilinir de güzel havamı, çiçeklerimi, güllerimi, organik havamı bozmak istercesine Türkiye’nin en büyük kimya tesislerinden birisini barındırırım,
Kimilerine göre buralara gelen ilk Türklerin Beyi Kara Yalvaçoğlu’ndan gelir adım,
Armut gibi burnum vardır ama kimseler göstermem yüzümü,
Korku filmlerindeki gibi yürüyen köşküm vardır ama korkmaz kimse ondan, aksine mutluluk vermiştir yürüdüğünde tüm çınarlara,
Yıllar boyunca Kaymakamımı takmadılar ama en sonunda 1995 yılında sözünü dinletip il olmamı sağladı, kendisi de Vali oldu.