Birçok akarsuyum ile beslenen çok verimli topraklarımda yetişen ürünler ile büyük illeri beslerim,
Bende beslenen küçükbaş hayvanların lezzeti dillere destandır,
Pirincim meşhurdur ama esas meşhurum kimseler bilmese de kestanelerimdir,
Adalarımdan çok sert taşlar çıkar, mutfakları, yerleri, saray önlerini süsler,
Bitkilerimden elde edilen boyalar ile renklendirilmiş iplikler ile rengârenk Göçmen çorapları, Kirkit desenli Yörük halıları dokunur,
İsteyen içer, isteyen sabun yapar bende yetişen barış meyvesini,
Ülkenin Bor Madenlerinin %52 benim topraklarımdadır,
Deprem kuşağındayımdır sık sık sallanırım ama bu sayede magmaya yakın yerlerden gelen yeraltı sularım sıcaktır, hamamlarım kaplıcalarım pek meşhurdur,
Fatih Sultan Mehmet’in Vezirlerinden birini bana sürgüne gönderilince, merkezimde ve çevre kasabalarda vakıflar, medreseler ve şehirde bir taş cami yaptırmış, Lala Paşa, eğitim sayesinde şehrin çehresinde hızlı bir değişim yaşanmış,
Bugün askeri alanda stratejik kentlerden birisiyim,
Filmlere konu olan Tellioğluları sülaleleri benim topraklarında yaşarlar ve kümes hayvancılığına besi ürünü ile Unculukta da pek meşhurumdur.
Eski adı Giresun olan bir ilçemde kurulu olan Halkevi & Köy Enstitüsü ile ülkeye çok değerli insanlar yetiştirilmiştir,
Bizanslılardan sonra topraklarıma gelen Kara İsa Bey gelmiş ve o yönetmiştir ama bu İsa ne Hristiyanmış ne de Musevi’ymiş,
Dağlarımdan birisinin ismi bir kızın ve baktığı hayvanların hayatını anlatan bir efsane ile oluşmuş,
İsmimin oluşum hikâyesi çok çeşitli ama en önemlisi Selçuklular zamanında eski Öz Türkçede “ŞEHİR” anlamında bir kelime ile topraklarım da bulunan Roma İmparatoru Hadrianus’un yaptırdığı bir hisar sayesinde “Şehri Hisar” olarak geçermiş.