b_İL_mece 16


İçinde 5 gölü olan, 2500 mt’yi aşan dağlarımın eşliğinde doğal güzelliğim ile sınır tanımaz bir ilim


Doğal zenginliğime, tarımsal zenginlik de eklenince, yetmiyormuş gibi bir de endüstriyel zenginliği katmışım, ülkenin bünyeme hızında almışım başımı gitmişim,

Anadolu’nun batı fay hattının en tehlikeli kısmındayımdır ama pek aldırmam her Anadolu yaşayan gibi,

2 çöküntü ovam vardır depremde oluşmuş, ben üzerimde hayat bulmaya çalışanları yaşatırım, beslerim eğlendiririm, güldürürüm,


Fay hatları hareketli olunca, kaplıcalarımla da ünlenmişim,

Coğrafi geçiş olan bir ilim, bu yüzden iklimim de çeşitlidir aynı insanlarım gibi,

2 gölüm vardır da yetmemiş, bir de göl gibi denizim olmuş etrafı dağlarla çevrili,

Gölümde Kerevitim de meşhurdur, sazan balığımda, Palamut’um da

2 adamım vardır, caminin tuğlalarına baka baka iş yapmayıp, herkesi kendi gölgelerinde bile güldüren,

Bana gelirseniz, aynı gün hem kumda oynar denize girer, hem de karda kardan adam yaparız sizinle

Topraklarımda yaşantı Kalkolitik çağda başlamış da, ilk Krallık M.Ö 4000’lerde Bitinyalıların gelmesi ile oluşmuş.

Şehrimi 1. Prusias kurmuş adını bu topraklara vererek,

Müze-i Hümayım adında özel bir müzeye sahip olmuşum ilk defa bu Anadolu topraklarında,

İncil bende yüz bulmuş, Kur’an’ın Âlimliğini Anadolu’ya ben de ki 59 medreseden yaymış,

Topraklarımın %40’ı ormanlarla kaplıdır da gene de öyle verimli topraklarım vardır ki, Armut, Ihlamur, Kestane, İncir, Çilek, Bezelye, Biber, Barbunya yetiştirmede, Türkiye’de yetişen toplam ürünün %20’si ben de yetişir,

Kardan adama da yeter kara zeytinim, tüm Türkiye de,

Ormanlarımda yabani hayat çoktur, ayım boldur, Bal yapan arılarım da,

Ama en çok kısa süre dağlarımda yaşayan kırmızı benekli Apollon kelebeğimi severim,

2 defa başken olmuşum da sonra kaptırmışım benden daha güzel bir İl’e,

O Başkent olan İl’e çok göç vermişim, savaşlarda arayı girince pek azalmış nüfusumda,
Balkanlardan Bulgarlar gelince pek bir rahatlamışım. Sonra da endüstride çığır açmışım o Bulgar Türkleri ile