b_İL_mece 02

Oralarda 40.000 yıl önce bugünkü insanın ataları olan Homo Neandertaller yaşamış,

Sonraları, Hititliler, Asurlular, Persler, Güzel Kraliçenin soyları, Romalılar, Bizanslılar yaşamış,

Türkiye’nin en uzun sıradağları üzerindeymiş.

Bölgeler arası sınır ili olduğundan 2 bölgelenin iklimi de yaşanırmış.

Erkek gibi kuvvetli, gür suları boş yere akarmış da, önüne su samurlarının yaptıklarından konunca, taşmış etrafa, eski Başkenti sular altına almış. Ancak bu sayede kurak iklimi yumuşamış,

Zalim Kralın Başkenti sular altında kalınca ağlamamışlar da, elleri ile yaptıkları köfteler gözlerinden yaşlar getirirmiş,

Ülkenin zalim Kralı, Tanrı olmak istemiş. Kendisine itaat etmeyeni yok etmiş, ateşe atmış. Hiç yenilmeyeceğini zannetse de sonunda bir sivrisinek sokması ile ölmüş.

Yaşamadığı tepelere de adını vermiş.

O eski ülkenin Kral ve Kraliçeleri, bu dünyadan göçünce, yanlarına mücevherlerini alıp, üstlerine binlerce kg taş yorgan serip uyurlarmış.

Bir Dişi nehir ile bir Erkek nehrin yarattığı bereketli Hilal topraklarını en tepesindeymiş.

Dünyanın peşinde koştuğu Kara Altın’da Türkiye ikincisiymiş ama o şehri şehir yapan şimdi sular altında kalmış güzel ülkenin Başkenti Samosata şehriymiş.

“Boynu bükük gül” bazen de “Gülmehin” denilen sadece o yörede yetişen ters lalesi varmış.

İklimi o kadar güzelmiş ki bir ilçesinin adı ile anılan, lezzetli ve pahalı Kuru Üzümü yetişirmiş.


Eski ismi, adını bir kaleye de vermiş olan Hisn-I Mansur’muş ama toprakları o kadar güzelmiş ki, “Vadi-i-Leman” da deniyormuş. Zamanla, “Vadi-i-Leman, Vadi-i-Leman…” diye diye adı değişmiş 1954’de Türkiye Cumhuriyetinin ilk 5 İli arasına girmiş.